31 Temmuz 2017 Pazartesi

Şimdilik

Muzaffer Tayyip Uslu / Şimdilik

Sokakların ellerinden öperim
Bana yaşamasını öğretmişlerdi
Dost olsun, düşman olsun
İnsanlara iyi günler dilerim


1940 Kuşağı'nın kısa ömürlü şairlerinden olan Muzaffer Tayyip Uslu'nun tek şiir kitabı olan "Şimdilik" in elimdeki baskısında, şairin yayınlanmış diğer şiirleri de yer alır. Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan kitap, iki bölüme ayrılır. İlk bölümde şairin "Şimdilik" ismini verdiği şiir kitabına dahil ettiği şiirler, ikinci bölümde -ek- ise şairini kitaplaşmayan şiir ve yazıları bulunur. 


ARZU
Bir güzele 
Güzellğini söylemek isterdim
Aynalardan evvel



Muzaffer Tayyip Uslu ve yakın arkadaşı Rüştü Onur'un kaderleri hemen hemen aynıdır. İkisi de verem yüzünden genç yaşta vefat ederler. İki şair de dönemin gözde şiir anlayışı olan Garip şiirine yakın bir tavır sergilerler. Muzaffer Tayyip Uslu henüz yirmi dört yaşındayken hataya gözleri yumar. İk ve son şiir kitabının "Şimdilik" adını taşıyor olması da hüzün vericidir. Açıktır ki şairin niyeti, ilk kitabını takip eden diğer şiir kitaplarını oluşturacak kadar şiir yazabilmektir. Fakat buna zaman bulamadan vefat eder. "Şimdilik", isminden de anlaşılacağı gibi, bir netice değil, bir "başlangıç"tır. (Muzaffer Soysal)



Uzun söze lüzum yok
Şahidimdir
Beş parasız gezdiğim sokak
Bir zaman yaşadığıma
"Benden Size"




Muzaffer Tayyip Uslu, Şimdilik, Yapı Kredi Yayınları, 5. bs., İstanbul 2014.

7 Temmuz 2017 Cuma

Baudelaire'in "Paris Sıkıntısı"

Baudelaire'in "Paris Sıkıntısı"

"Suçtan uzak eğlenceler öyle az ki!"

Baudelaire denince akla Kötülük Çiçekleri gelir. Fakat ben bugün Paris Sıkıntısı'ndan bahsedeceğim. Aşağıda, okuduğum nüshanın künyesi mevcuttur. 

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nda çıkan okuduğum nüsha, Tahsin Yücel'in bir çevirisi. Kitabın başında da çevirmenin yazdığı bir "Sunuş" bölümü mevcut. Burada Baudelaire'in kim olduğuna, eserlerine vesaire değinmeyeceğim elbette. Fakat Tahsin Yücel Paris Sıkıntısı için "düzyazıya dökülmüşbir Kötülük Çiçekleri" ifadesini kullanmış. Çok da yerinde bir niteleme. Çünkü eser düzyazı biçiminde olsa da oldukça şiirsel. Yüz on yedi sayfadan ibaret olan eser, elli bölümden oluşuyor. Bu bölümlerin içeriği, hacim bakımından, küçük. Her bölümün farklı bir başlığı bulunuyor. Bu bölümlerden başka, eserin girişinde Arsène Houssaye'e bir ithaf bölümü ve şiir formunda bir sonuç bölümü var.

"Yıllar boyunca hayran oldum ona, yüreğim kinle dola dola."


Eser genel itibariyle zaman, iğrenme, nefret, ölüm, kaçış gibi temalar üzeride yoğunlaşır. Eserde ırkçı bir bakış açısı açık bir şekilde göze çarpar. Ayrıca yoksulluk ve yoksullara karşı anlamsız bir iğrenme ve nefret söz konusudur. Kişisel olarak, zevk aldığım ya da beni derin düşünmeye sevk edecek nitelikte bir eser olmadığını söyleyebilirim. Her ne kadar Baudelaire edebiyat sahasına adını kazımış bir şair ise de benim ucundan da olsa tutunamadığım bir kitap oldu. Elbette yabancı kitaplarda bu risk her zaman var. Özellikle dili böyle şairene olan eserlerde. Tahsin Yücel'in çevirilerinden de pek hoşnut olamadım şimdiye kadar. Kısacası, çok tavsiye ettiğim bir eser değil bugün üzerinde durduğum Paris Sıkıntısı. "Bu yaşam her hastası yatak değiştirme saplantısına kapılmış bir hastanedir." (s.108)


Charles Baudelaire, Paris Sıkıntısı, çev. Tahsin Yücel, 6. bs., Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2013. 

https://www.instagram.com/p/BRVxIXdg1M_2q0boPO0gxKFFIvnsGtwEPnQ6jU0/?taken-by=sedaoz89

https://www.goodreads.com/book/show/16086796-paris-s-k-nt-s?ac=1&from_search=true


YERALTI

YERALTINDAN NOTLAR HAKKINDA                        GİRİŞ             Romanın ortaya çıkışı Avrupa’nın Rönesans’la yaşadığı bü...