GİRİŞ
Dil Nedir?
Dil,
insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç; kendi kuralları içinde yaşayan
ve gelişen canlı bir varlık; milleti birleştiren, koruyan ve onun ortak malı
olan sosyal bir kurum; seslerden örülmüş mükemmel bir yapıdır.
Dilin önemini, değerini, gücünü ve insan
yaşamındaki yerini iyice kavrayabilmek için bir an yeryüzünde dil adını verdiğimiz düzenin olmadığını
ve insanoğlunun konuşma yeteneğinden mahrum olduğunu varsayalım; “Öteki insanlarla birlikte bir toplum
oluşturmamız, o toplumun bireyi olarak yaşamamız, düşünce ve isteklerimizi
belirtmemiz çok büyük ölçüde güçleşecek, eksik, güdük bir anlaşma ortamı
sağlayan birtakım jest ve mimiklerle, bağırma biçimindeki seslerle sınırlı
kalacaktı.”
Şüphesiz dil her şeyden önce bir anlaşma aracıdır. Dil canlı bir vasıta
gibidir. İnsanlara hizmet eder; ama onların keyiflerine tâbi değildir. İnsanın,
dilini hiç bilmediği bir ülkede karşılaşacağı güçlük ve çekeceği sıkıntılar
dilin insan için ne kadar önemli olduğunu en güzel şekilde ortaya koyar.
Dilin
kendine özel birtakım kuralları vardır. Dil kuralları, dilin kuruluşunu, dilin
yapısının biçimini gösterirler. Dilin oluşunu, hayatını ve gidişatını bu
kurallar düzenler ve yönetir. “Dil bu
kanunlar çerçevesinde yaşayan canlı bir varlıktır.”
Dil bazı insanların veya zümrelerin değil, bütün bir milletin ortak malıdır.
Bir milletin, bir vatanın dili onun her bölgesinde, her yerinde geçerli ortak
memleket dilidir.
İnsanoğlu
dil aracılığıyla yalnızca isteklerini değil, yapmayı planladığı şeyleri,
duygularını dert ve neşelerini söze ve yazıya dönüştürebilir, insanları
etkileyebilir, yönlendirebilir, çığırlar dönemler açabilir. “Dilin erişemeyeceği, anlatamayacağı
düşünce, duygu yoktur; yeter ki gerekli anlatım gücüne sahip olunsun.”
Dil yalnızca düşünceyi söze, yazıya dönüştürmekle kalmamakta, aynı zamanda
onu biçimlendirmekte, etkilemektedir de. Dil sosyal ve milli bir kurumdur;
dolayısıyla milleti oluşturan unsurların başında gelir.
“Dil, seslerden müteşekkildir. Sesler yan
yana gelerek sözcükleri ve sözcük öbeklerini meydana getirirler. Bu sesler
elbette ki insan sesleridir. Dil bir milletin diğer milletlerden farklı olan
terennümü ve konuşmasıdır. Dil bir milletin ses dünyasıdır. Dil düşüncenin
aynasıdır. Onun için dil bir milletin düşünce sistemini gösterir. İkinci olarak
dil milli hafızanın, milli hatıraların, duyguların ve düşüncelerin, bütün maddi
ve manevi değerlerin, bütün buluş ve yaratışların müşterek hazinesidir.”
Dil insanları birbirine bağlayan bir bağdır.
Özetle
dil millet denilen insan topluluğunun en önemli sosyal varlığıdır. Dil insana
özgü bir yetenektir. İnsan zihnine yerleşmiş bir dile ait düzenin işleyişi
konusu bugüne kadar yeterince aydınlatılamamıştır. Dilin işleyişi birçok ilkeye
bağlıdır. Dil esas itibariyle ve ilk bakışta cümlelerden, sözcük gruplarından
ve sözcüklerden ibarettir.
Ses ve Harf Nedir?
Ses
parçalanamayan en küçük dil birliğidir. “En
küçüğünden en büyüğüne kadar bütün dil birlikleri seslerden yapılır.”
Seslerin tek başına anlamları yoktur. Sesler söylenilen, ağızdan çıkan,
işitilen, yani konuşulan küçük dil birlikleridir; dili yazıya geçirmek için bu
küçük birlikler birtakım işaretlerle karşılanır, bu işaretlere harf denir.
Sesler yan yana gelerek sözcükleri meydana getirirler.
Sözcük Nedir?
“Bir veya birden çok
heceli ses öbeklerinden oluşan ve tek başlarına zihindeki belirli kavramlara
karşılık olan somut veya soyut söz kalıplarına Sözcük denir. Dilin sözcükleri
ya anlamlı ya da görevli dil birimlerinden oluşmuştur.”
Eylem Nedir?
Şekil
bilgisinin addan sonra en önemli ögesi olan eylemler, iş ve hareket bildiren
önemli sözlerdir. Eylemler, karşıladıkları hareketlerle zaman ve mekân kapsamı
içinde, somut ve soyut nesne ve kavramlarla ilgili her türlü oluş, kılış,
kılınış ve durumları bildirirler: al-,
başla-, büyü-, getir-, ört-, tut-, uza-, yar-, yeşer- gibi.
Gramer
konuları ne türlü bir sınıflandırmadan geçirilirse geçirilsin, bunların
hepsinde eylemin yer aldığı görülür. Demek ki eylem, dilin vazgeçilmez temel
birimidir. “Adlar gramer açısından kendi
başlarına birer bağımsız nitelik taşıyan canlı, cansız, somut, soyut varlık ve
nesnelerle kavramları karşılayan sözler oldukları hâlde, fiiller bağımsız
değil, bağımlı söz türleridir. Çünkü bunlar tek başlarına kullanılamazlar.
Karşıladıkları iş ve hareketler, ancak adlarla olan ilişkileri ile ortaya
çıkar.”
Yeme İçme Eylemleri
Yeme
içme, türlü yiyecek ve içeceklerle beslenme anlamına gelir.
Yemek Nedir?
Birçok
anlamda kullanılabilen bu kelime bizim incelememizde de soyut, somut ve mecaz
anlamlarda kullanılmıştır. Başlıca anlamlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
İsim
olarak Yemek Sözcüğü:
-Yemek yeme, karın doyurma işi.
-Yenmek için pişirilip
hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
-Günün belirli
saatlerinde yenilen besin.
-Çağrılıları ve konukları
yemekle ağırlama.
Eylem
olarak Yemek Sözcüğü:
-Ağızda çiğneyerek yutmak.
-Aşındırmak, kemirmek,
oymak, delmek.
İçmek Nedir?
İçmek
eylemi de farklı anlamları karşılayabilmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır:
-Bir sıvıyı ağza alıp yutmak.
-Sigara, nargile vb. nin
dumanını içe çekmek.
-Bir şey, bir sıvıyı
içine çekmek, emmek.
SUÇ VE CEZA’DA GEÇEN YEME
İÇME EYLEMLERİ
Dünya
edebiyatının en çok okunan, en büyük romanlarından biri olarak kabul edilen Suç
ve Ceza’nın ilk iki yüz sayfasını değerlendirdiğim bu incelemede Bordo Siyah
Klasik Yayınlar Yayınevi’nin İstanbul 2007 basımını esas aldım. Romanda
incelediğim yeme içme eylemleri toplam 83 fişte topladım.
A. YEME EYLEMLERİ
Yedi
grupta incelediğim yeme eylemleri aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır:
a. Yeme Eyleminin
Gerçekleşmemesi Durumu: Bu grupta yeme eylemi gerçekleşmemiştir
ya da gerçekleşememektedir. İhtiyari veya gayr-i ihtiyari olarak bu eylem gerçekleşmez.
Burada 12 cümle içersinde geçen yeme eylemlerine dikkat çekmek istiyorum. Bu
eylemler şunlardır:
×
Herhalde dünden beri bir şey yememiş
olacaksın. (s.178)
×
Ev sahibesi kadın yemeğini keseli
iki hafta oluyordu. (s.67)
×
Ah efendim, çocukların üç günden beri bir
lokma ekmek bulamadıkları bir durumda, kızcağız ne yiyip içebilirdi ki?
(s.53)
×
Günlerdir boğazından hiçbir şey
geçmemiş olan çocukları ağlaşıyorlardı… (s.54)
×
Çocuklar ağlaşınca, açlıktan ağlaşsalar
bile hemen onları dövmeye kalkar. (s.54)
×
Aç oturduğu halde,
şu ana kadar gidip kadınla görüşmeyi aklına bile getirmemişti. (s.67)
×
Üç gündür ağzına lokma koymamış gibi
büyük bir iştahla yemeye başladı. (s.184)
×
Sonra sığır eti de yiyemez!..
(s.198)
×
Ağzına hemen hemen iki gündür hiçbir
şey koymamıştı. (s.35)
×
Sonra bu ani halsizliğini açlığına
verdi. (s.42)
×
Yalnız, ne yaptın da onu sana yemek
yollamayacak bir hale getirdin? (s.187)
×
Elbette mantar, hıyar gibi şeyler veremezsiniz!
(s.198)
b. Yeme Eylemine Zemin
Hazırlayan Durumlar: Bu grupta henüz gerçekleşmeyen yeme
eylemlerinden söz edebiliriz. Yemek yenmek üzeredir ve bununla alakalı eylemler
kullanılmıştır. Bu grupta 8 cümlede geçen eylemlerden söz edebiliriz, bunlar:
×
Ona hastanın ne yediğini anlattılar ve neler
verebileceklerini sordular. (s.198)
×
Eski yerine oturarak yemeğinin geri
kalanını yemeye ve birasını içmeye koyulan Razumihin… (s.185)
×
Sonra da ekmeği ve kaşığı aldı, yemeye
başladı. (s.118)
×
Bu yalanları, beni evden kovmasınlar, yemek
versinler diye uydurmuştum. (s.188)
×
Sen yemek yiyecek misin, ondan
haber ver? (s.179)
×
Şimdi bir şey yemek ister misin?
(s.180)
×
Biraz bir şey yemez misin? (s.118)
×
Meyhaneye girerek bir kadeh votka içti,
arasında bir şeyler olan bir börek aldı. (s.100)
c. Niteliğine Göre Yeme
Eylemleri: Bu grupta yeme eylemlerini nitelik yönünden bir
sınıfa tabi tuttuk. Yenilen, yenilecek olan veyahut yenilemeyen/yenmeyen
yemeklerin türüne göre sıraladığımız eylemler 6 cümle halinde verilmiştir:
×
Şişko kadın çatur çutur fındık
kırıp yiyor, gülüyor. (s.105)
×
Kadın çatur çutur fındık kırıp
yiyor, ara sıra da gülüyordu. (s.104)
×
Boşuna arpa yiyor. (s.103)
×
Böreğini sokakta bitirdi. (s.100)
×
Kuru ekmekle kalkar
sofradan. (s.51)
×
Elbette mantar, hıyar gibi şeyler veremezsiniz!
(s.198)
d. Niceliğine Göre Yeme Eylemleri:
Bu
grupta yeme eylemlerini nicelik yönünden bir sınıfa tabi tuttuk. Elbette ki
nicel derken sayı ve miktar akla gelmekte fakat biz burada belirsiz olan ve
akla miktar getiren sözcükleri de bu sınıfta değerlendirdik. Bu grupta toplam 3
cümle bulunmaktadır. Şöyle ki:
×
Üç gündür ağzına lokma koymamış
gibi büyük bir iştahla yemeye başladı. (s.184)
×
Az ve iştahsız yedi,
adeta mekanik bir hareketle üç dört kaşık çorba içti. (s.118)
×
Günlerdir boğazından hiçbir şey
geçmemiş olan çocukları ağlaşıyorlardı. (s.54)
e. Mecaz Anlamda
Kullanılan Yeme Eylemleri: Bu grupta değerlendirdiğimiz eylemler
şekilce yeme eylemidir fakat anlamca başka şeyler çağrıştırmaktadır. Bu sınıfta
deyimler de yer almaktadır. Şekilce farklı olan fakat anlamca yeme eylemini
karşılayan sözcükler de bu grupta değerlendirilmiştir. Bu grupta 5 cümle
verilmiştir:
×
Varsınlar birbirlerini çiğ çiğ yesinler.
(s.96)
×
Boşuna kendini yiyip bitirecektin.
(s.72)
×
Aradığımı da buldum ve tattım
(hakaret ve gözyaşı anlamında kullanılmıştır). (s.60)
×
Ağzına
hemen hemen iki gündür hiçbir şey koymamıştı. (s.35)
×
Sonra bu ani halsizliğini açlığına
verdi. (s.42)
f. Yeme Eylemi
Gerçekleşirken Bulunulan Durum: Bu grupta değerlendirilen
eylemler yeme eyleminin gerçekleştiği anda içinde bulunulan fiziksel/ruhsal
durumla alakalıdır. İki cümlede değerlendireceğiz:
×
Üç gündür ağzına lokma koymamış gibi büyük
bir iştahla yemeye başladı. (s.184)
×
Az ve iştahsız yedi, adeta
mekanik bir hareketle üç dört kaşık çorba içti. (s.118)
g. Haber (Bildirme)
Kiplerine Göre Yeme Eylemleri: Bu grupta da yukarıdaki
sınıflandırmalar içinde değerlendirilemeyen eylemleri incelemeye çalışacağız.
Yemek eylemleri bu grupta dört başlık altında incelenecektir:
1. Geniş Zamanda
Kullanılan Yeme Eylemleri: Bu eylemlerde bir genel durum söz
konusudur. Her zaman yapılan işlerde bu kip kullanılmıştır. Bu eylemler 6 cümle
üzerinde inceleyelim:
×
Biraz bir şey yemez misin? (s.118)
×
Şimdi bir şey yemek ister misin?
(s.119)
×
Kuru ekmekle kalkar sofradan.
(s.51)
×
Sonra sığır eti de yiyemez. (s.198)
2. Şimdiki Zamanda
Kullanılan Yeme Eylemleri: Bu eylemlerde o anda yapılan yeme
eylemi söz konusudur:
×
Çünkü dört günden beri ne bir şey
yiyorsun ne de içiyorsun! (s.181)
×
Boşuna arpa yiyor. (s.103)
×
Kadın çatur çutur fındık kırıp yiyor,
ara sıra da gülüyordu. (s.104)
×
Sevgili Rodya, şimdi her gün burada böyle yemek
yiyorum. (s.185)
×
Şişko kadın çatur çutur fındık kırıp yiyor,
gülüyor. (s.105)
3. Gelecek Zamanda
Kullanılan Yeme Eylemleri: Burada ya yeme eylemi henüz
gerçekleşmemiştir ya da eylem şeklen bu kipte çekimlenmiştir:
×
Sen yemek yiyecek misin, ondan
haber ver? (s.179)
4. Geçmiş Zamanda
Kullanılan Yeme Eylemleri: Bu grupta da yeme eylemi daha önce
gerçekleşmiştir. Burada hem Görülen Geçmiş Zaman hem de Duyulan Geçmiş Zaman
kiplerine yer vereceğiz:
×
Ağzına hemen hemen iki gündür hiçbir
şey koymamıştı. (s.35)
×
Aradığımı da buldum ve tattım.
(s.60)
×
Ona hastanın ne yediğini anlattılar
ve neler verebileceklerini sordular. (s.198)
×
Bir şeyler yedi mi? (s.198)
×
Herifin biri yemek yemiş, parasını vermek
istememiş. (s.158)
×
Böreğini sokakta bitirdi. (s.100)
B. İÇME EYLEMLERİ
Yedi
grupta incelediğim içme eylemleri aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır:
a. İçme Eyleminin
Gerçekleşmemesi Durumu: Bu grupta içme eylemi
gerçekleşmemiştir ya da gerçekleşememektedir. İhtiyari veya gayr-i ihtiyari
olarak bu eylem gerçekleşmez. Burada 4 cümle içersinde geçen içme eylemlerine
dikkat çekmek istiyorum. Bu eylemler şunlardır:
×
Uzun zamandır votka içmemişti.
(s.100)
×
Aşırı içki içebilir, ama ağzına bir damla
koymadan da edebilirdi. (s.98)
×
Çaya hiç dokunmamıştı.
(s.118)
×
Üstüne üslük susuzluktan yanıyordu.
(s.42)
b. İçme Eylemine Zemin
Hazırlayan Durumlar: Bu grupta henüz gerçekleşmeyen yeme
eylemlerinden söz edebiliriz. Yemek yenmek üzeredir ve bununla alakalı eylemler
kullanılmıştır. Bu grupta11 cümlede geçen eylemlerden söz edebiliriz, bunlar:
×
Daha bir hafta önce kavga ettiği ev
sahibemiz Amaliya Fyodorovna’yı kahve içmeye çağırdı. (s.57)
×
Nastasya’cığım, bira ister misin?
(s.185)
×
Çay içer miydin?
(s.148)
×
Dur hele Nikolay, bir şey içmeyecek
misin? (s.204)
×
Eski yerine oturarak yemeğinin geri
kalanını yemeye ve birasını içmeye koyulan Razumihin… (s.185)
×
Ondan ‘iki banknot’ almış, evine dönerken
kötü bir meyhaneye uğrayıp bir çay ısmarlamış ve derin birtakım
düşüncelere dalmıştı. (s.113)
×
Bardağına içki koydu, hepsini içti
ve duraksadı. (s.47)
×
Bir bira istedi. (s.42)
×
Canı soğuk bir bira içmek istedi.
(s.42)
×
Kendisini iyi karşıladık, kahve ikram
ettik. (s.75)
×
Sağ eliyle de bir kaşık çorba alıp,
yanmasın diye önceden birkaç kez üfledikten sonra arkadaşının ağzına götürdü.
(s.184)
c. Niteliğine Göre İçme
Eylemleri: Bu grupta içme eylemlerini nitelik
yönünden bir sınıfa tabi tuttuk. İçilen, içilecek olan veyahut
içilemeyen/içilmeyen içeceklerin türüne göre sıraladığımız eylemler 6 cümle
halinde verilmiştir:
1. Alkolsüz İçecekler
Kullanılarak Oluşturulmuş Eylemler: Bu sınıfta içme eylemiyle
birlikte kullanılan içilen nesneler niteliklerine göre alkolsüzdür. Bu grupta
10 cümle inceleyeceğiz:
×
Anlaşılan iskambil oynuyorlar, çay
içiyorlardı. (s.62)
×
Herkes yemek yiyor, Raskolnikov ise
sürekli su içiyor, hem de oracıkta, yanı başında şırıl şırıl akan bir
ırmaktan su içiyordu. (s.118)
×
Bir parti bilardo oynamış, şimdi de çay
içmeye koyulmuşlardı. (s.113)
×
Yalnız bir yudum soğuk su içtiğini ve
maşrapadaki suyu da göğsüne boşalttığını biliyordu. (s.179)
×
Çay içer miydin?
(s.148)
×
Yalnız birkaç kaşık çay içirebildik.
(s.181)
×
On kaşık kadar çay içtikten sonra,
birdenbire başını kurtardı. (s.185)
×
… çay kaşığıyla ona çay içirmeye
başladı. (s.185)
×
Nastasya, çay tabağını elinde tutuyor, çayını
‘kıtlama’ içiyordu. (s.186)
×
Daha bir hafta önce kavga ettiği ev
sahibemiz Amaliya Fyodorovna’yı kahve içmeye çağırdı. (s.57)
2. Alkollü İçecekler
Kullanılarak Oluşturulmuş Eylemler: Bu grupta hem alkollü
içkinin türünün belirtildiği cümleler hem de sadece içme eylemi kullanılmış
fakat anlamca alkollü bir içki içildiği anlaşılan cümleler inceleyeceğiz:
2a. Yalnızca İçme Eylemi
Kullanılanlar: Bu grupta ‘içki’ kelimesi geçmeden içmek eylemi
kullanılmıştır. Anlamdan çıkarılan sonuca göre içilen nesnenin alkollü bir içki
olduğu anlaşılmaktadır. Bu grupta 9 cümle inceleyeceğiz:
×
Ne kadar çok içersem öylesine çok
hissediyorum. (s.50)
×
İçiyorum,
çünkü acı çekmek istiyorum. (s.50)
×
İçmiştim
çünkü. (s.205)
×
Sen de onunla içtin ha! (s.64)
×
İşte içiyorum, içtim bile!
(s.59)
×
Kendini salmış, bitkin bir hali vardı, ama
içtikçe çenesi açılıyordu. (s.56)
×
Sen de onunla içtin, değil mi?
(s.64)
×
Sonra birdenbire kadehini hızlı
hızlı doldurdu, bir yudumda içti. (s.54)
×
Herhalde bir yerlerde içirip tuzağa
düşürmüşler. (s.93)
2b. Alkollü Bir İçki
İçildiği Açıkça Belli Olan Eylemler: Bu grupta sadece ‘içki’
sözcüğü geçen cümleler, mecaz anlamlı içme eylemleri ve özel adlarıyla alkollü
içecek isimleri verilenler mevcuttur. Bu maddeyi de iki sınıfa ayırmak
mümkündür:
×
‘İçki’
Sözcüğü İçerenler:
×
Bardağına içki koydu, hepsini
içti ve duraksadı. (s.47)
×
Bu yüzden topu topu bir kadeh içmiş
olmasına rağmen, içki hemen etkisini gösterdi. (s.100)
×
Arada bir önündeki içkisinden bir
yudum alarak çevresindekilere göz atıyordu. (s.42)
×
Aşırı içki içebilir, ama ağzına bir
damla koymadan da edebilirdi. (s.98)
×
İçkide
acı ve duygu aradığım için içiyorum. (s.50)
×
Mecaz
Anlamlı İçme Eylemleri:
×
Duneçka, özellikle Svidrigaylov, ordudan
kalma bir alışkanlıkla kafayı çektiği zamanlar, kendini pek mutsuz
hissediyordu. (s.171)
×
İlk bardağı hırsla yuvarladı.
(s.42)
×
Kendimi içkiye verdim. (s.52)
×
Bu Nikolay, içici bir adam olmamasına
rağmen ara sıra kafayı çekmesini sever. (s.203)
×
Üst üste iki kadeh yuvarladı,
paranın üstünü cebine atarak çıkıp gitti. (s.203)
×
İçkinin
Türüne Göre İçme Eylemleri:
a. Votka:
×
Meyhaneye girerek bir kadeh votka içti,
arasında bir şeyler olan bir börek aldı. (s.100)
×
Uzun zamandır votka içmemişti.
(s.100)
b. Bira:
×
Canı soğuk bir bira içmek istedi.
(s.42)
×
Bir bira istedi. (s.42)
×
Eski yerine oturarak yemeğinin geri
kalanını yemeye ve birasını içmeye koyulan Razumihin… (s.185)
×
Nastasya’cığım bira ister misin?
(s.185)
×
İçinde bir bardak kadar bira kalmış
şişeyi aldı, göğsündeki ateşi söndürmek ister gibi hepsini bir yudumda büyük
bir hazla içti. (s.192)
3. Yoğun Kıvamlı
İçecekler Kullanılarak Oluşturulmuş Eylemler: Burada
bahsi geçen içecek türü çorca vs. dir:
×
Delikanlı, getirilen çorbayı içmeye koyuldu.
(s.67)
×
Az ve iştahsız yedi, adeta mekanik bir
hareketle üç dört kaşık çorba içti. (s.118)
4. Dumanı İçe Çekilerek
Gerçekleşen İçme Eylemleri:
×
Bu haline bakmadan, yanında sigara
içiyorum diye de bana kafa tutuyor. (s.159)
×
Üstelik de bağırıp çağırmakla, sigara
içmekle hepimizi hiçe sayıyorsunuz! (s.154)
d. Niceliğine Göre İçme
Eylemleri: Bu grupta içme eylemlerini nicelik
yönünden bir sınıfa tabi tuttuk. Elbette ki nicel derken sayı ve miktar akla
gelmekte fakat biz burada belirsiz olan ve akla miktar getiren sözcükleri de bu
sınıfta değerlendirdik. Bu grupta toplam 16 cümle bulunmaktadır. Şöyle ki:
×
İçinde bir bardak kadar bira kalmış
şişeyi aldı, göğsündeki ateşi söndürmek ister gibi hepsini bir yudumda içti.
(s.192)
×
Sonra, ikinci ve üçüncü kaşıkları da
yuttu. (184)
×
Aşırı
içki içebilir, ama ağzına bir damla koymadan da edebilirdi. (s.98)
×
Arada bir önündeki içkisinden bir yudum
alarak çevresindekilere göz atıyordu. (s.42)
×
Ama Razumihin birkaç kaşık içirdikten
sonra birdenbire durdu. (s.184)
×
On kaşık kadar çay içtikten
sonra, birdenbire başını kurtardı. (s.185)
×
Sonra birdenbire kadehini hızlı hızlı
doldurdu, bir yudumda içti. (s.54)
×
Meyhaneye girerek bir kadeh votka içti,
arasında bir şeyler olan bir börek aldı. (s.100)
×
Raskolnikov büyük bir istekle ilk
kaşığı içti. (s.184)
×
Yalnız birkaç kaşık çay
içirebildik. (s.181)
×
Bu yüzden, topu topu bir kadeh içmiş
olmasına rağmen, içki hemen etkisini gösterdi. (s.100)
×
Üst üste iki kadeh yuvarladı,
paranın üstüne cebine atarak çıkıp gitti. (s.203)
e. Mecaz Anlamda
Kullanılan İçme Eylemleri: Bu grupta değerlendirdiğimiz eylemler
şekilce içme eylemidir fakat anlamca başka şeyler çağrıştırmaktadır. Bu sınıfta
deyimler de yer almaktadır. Şekilce farklı olan fakat anlamca yeme eylemini
karşılayan sözcükler de bu grupta değerlendirilmiştir. Bu grupta 9 cümle
verilmiştir:
×
Mitrey bana, Nikolay’ın kendini içkiye
verdiğini, şafak sökerken sarhoş bir halde eve geldiğini… (s.204)
×
Aradığımı da buldum ve tattım.
(s.60)
×
Bu Nikolay, içici bir adam olmamasına
rağmen ara sıra kafayı çekmesini sever. (s.203)
×
Kendimi içkiye verdim. (s.52)
×
İlk bardağı hırsla yuvarladı.
(s.42)
×
Çaya hiç dokunmamıştı. (s.118)
×
Üstüne üslük susuzluktan yanıyordu.
(s.42)
×
Duneçka, özellikle Svidrigaylov, ordudan
kalma bir alışkanlıkla kafayı çektiği zamanlar, kendini pek mutsuz
hissediyordu. (s.71)
×
Üst üste iki kadeh yuvarladı,
paranın üstünü cebine atarak çıkıp gitti. (s.203)
f. İçme Eylemleri
Gerçekleşirken Bulunulan Durum: Bu grupta değerlendirilen
eylemler içme eyleminin gerçekleştiği anda içinde bulunulan fiziksel/ruhsal
durumla alakalıdır. İki cümlede değerlendireceğiz:
×
Nastasya, çay tabağını elinde tutuyor,
çayını ‘kıtlama’ içiyordu. (s.186)
×
Az ve iştahsız yedi, adeta mekanik bir
hareketle üç dört kaşık çorba içti. (s.118)
×
İlk bardağı hırsla yuvarladı.
(s.42)
×
Duneçka, özellikle Svidrigaylov, ordudan
kalma bir alışkanlıkla kafayı çektiği zamanlar, kendini pek mutsuz
hissediyordu. (s.71)
×
İçinde bir bardak kadar bira kalmış şişeyi
aldı, göğsündeki ateşi söndürmek ister gibi hepsini bir yudumda
içti. (s.192)
×
Arada bir önündeki içkisinden bir yudum
alarak çevresindekilere göz atıyordu. (s.42)
×
Raskolnikov büyük bir istekle ilk
kaşığı içti. (s.184)
g. Haber (Bildirme)
Kiplerine Göre İçme Eylemleri: Bu grupta da yukarıdaki
sınıflandırmalar içinde değerlendirilemeyen eylemleri incelemeye çalışacağız.
İçme eylemleri bu grupta dört başlık altında incelenecektir:
1. Geniş Zamanda
Kullanılan İçme Eylemleri: Bu eylemlerde bir genel durum söz
konusudur. Her zaman yapılan işlerde bu kip kullanılmıştır. Bu eylemler 2 cümle
üzerinde inceleyelim:
×
Çay içer miydin? (s.148)
×
Nastasya’cığım, bira ister misin?
(s.185)
2. Şimdiki Zamanda
Kullanılan İçme Eylemleri: Bu eylemlerde o anda yapılan içme
eylemi söz konusudur:
×
Bu haline bakmadan, yanında sigara içiyorum
diye de bana kafa tutuyor. (s.159)
×
Herkes yemek yiyor, Raskolnikov ise
sürekli su içiyor, hem de oracıkta, yanı başında şırıl şırıl akan bir
ırmaktan su içiyordu. (s.118)
×
Anlaşılan iskambil oynuyorlar, çay içiyorlardı.
(s.62)
×
İşte içiyorum, içtim bile!.. (s.59)
×
İçiyorum,
çünkü acı çekmek istiyorum. (s.50)
×
Nastasya, çay tabağını elinde tutuyor,
çayını ‘kıtlama’ içiyordu. (s.186)
3. Gelecek Zamanda
Kullanılan İçme Eylemleri: Burada ya içme eylemi henüz
gerçekleşmemiştir ya da eylem şeklen bu kipte çekimlenmiştir:
×
Dur hele Nikolay, bir şey içmeyecek
misin? (s.204)
4. Geçmiş Zamanda
Kullanılan İçme Eylemleri: Bu grupta da yeme eylemi daha önce
gerçekleşmiştir. Burada hem Görülen Geçmiş Zaman hem de Duyulan Geçmiş Zaman
kiplerine yer vereceğiz:
×
Kendisini iyi karşıladık, kahve ikram
ettik. (s.75)
×
Bu yüzden, topu topu bir kadeh içmiş olmasına
rağmen, içki hemen etkisini gösterdi. (s.100)
×
Yalnız birkaç kaşık çay içirebildik.
(s.181)
×
Meyhaneye girerek bir kadeh votka içti,
arasında bir şeyler olan bir börek aldı. (s.100)
×
Sonra birdenbire kadehini hızlı hızlı
doldurdu, bir yudumda içti. (s.54)
×
Sonra ikinci ve üçüncü kaşıkları da
yuttu. (s.184)
×
Üst üste iki kadeh yuvarladı,
paranın üstünü cebine atarak çıkıp gitti. (s.203)
×
Çaya hiç dokunmamıştı. (s.118)
×
Sen de onunla içtin, değil mi?
(s.64)
×
Uzun zamandır votka içmemişti.
(s.100)
×
Sen de onunla içtin ha! (s.64)
×
İçmiştim
çünkü. (s.205)
C. YEME İÇME EYLEMLERİNİN
BİRLİKTE KULLANILDIĞI DURUMLAR
Burada
yeme ve içme eylemleri ikileme ya da buna benzer şekillerde yer alırlar. Sadece
yeme veya sadece içme eylemi barındırmadıkları için bu cümleleri farklı bir
sınıfta değerlendirdik.
a. Şekilce Yeme İçme
Eylemlerinin Birlikte Kullanıldığı Durumlar: Bu sınıfta yeme
içme eylemleri kelime itibariyle cümlede mevcuttur. Bu durumu dört cümlede
inceleyeceğiz:
×
Evimizde bedavadan yiyip içip
yatıyor, ısınıyorsun! (s.53)
×
Ne yiyip ne içiyoruz… (s.52)
×
Çünkü dört günden beri ne bir şey yiyorsun
ne de içiyorsun! (s.181)
×
Ah efendim, çocukların üç günden beri bir
lokma ekmek bulamadıkları bir durumda, kızcağız ne yiyip içebilirdi ki?
(s.53)
b. Anlamca Yeme İçme
Eylemlerinin Birlikte Kullanıldığı Durumlar: Bu sınıfta da
şeklen yeme ve içme eylemi yoktur ancak sözcüğün anlamı bize bunu
çağrıştırmaktadır. Bu durumu tek örnekle belirtmeye çalışacağız:
×
Ne şanssızlık, ben de bugün yeni eve
taşınmanın şerefine arkadaşlara bir ziyafet çekiyorum. (s.198)
D. EYLEMLERİN BELİRSİZ
OLDUĞU DURUMLAR
Bu
sınıfta da eylemlerin hem yeme hem de içme özellikleri olduğu durumlar söz
konusudur. Ancak hangisinin olduğunu kestiremediğimiz için bu grupta
değerlendirmeyi uygun gördük. Bu durum için de tek örnek vermekle yetineceğiz:
×
Kadın bana yürekten ikramda bulunuyor.
(s.185)
SONUÇ
Dostoyevski’nin
Suç ve Ceza adlı romanının ilk iki yüz sayfasından yola çıkarak hazırlamış
olduğumuz incelemede yeme içme eylemlerinin birçok farklı anlama gelebileceğini
ve şeklen farklı görünen eylem ya da isimlerin de yeme ve içmeyle alakalı
olabileceğini gördük. Yeme ve içme eylemlerini farklı sınıflarda ve alt
başlıklarla birlikte değerlendirdik. Toplam 83 fişte topladığımız yeme içme
eylemlerini genel hatlarıyla dört gruba ayırdık. Bu grupları da ayrılabileceği
en küçük alt birimlere ayırdık. Ve gördük ki günlük hayatın çok içinde olan bu
eylemler incelenmeye kalkışıldığında çok önemli ve farklı özelliklere sahip
olabiliyorlar.