16 Ocak 2017 Pazartesi

Dr. Jekyll ile Bay Hyde: Kısa Bir Tanıtım Denemesi

Kısa bir zaman önce okuduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Çok uzun zamandır bahsini duyduğum bir -roman değil de- novella diyeyim Dr. Jekyll ile Bay Hyde. Hemen hemen hepimizin çocukluk/ilk gençlik yıllarımızda okuduğumuz Define Adası romanından hatırladığımız Robert Louis Stevenson'ın bu küçük hacimli eseri, kolay ve hızlı okunmakla birlikte insanın üzerinde farklı, bir o kadar da karanlık bir yan etki bırakıyor. Zaten yayımlandığından beri etkisini ve şöhretini sürdüren eserde olay Victoria dönemi İngiltere'sinde geçiyor. Eser, kişiler, olay, toplum her ne kadar o dönemi yansıtsa da barındırdığı evrensel çatışma her insanda yankı bulabilecek cinsten olduğu için "modern" bir klasik eser niteliğinde, bugün de biz okuyucularını etkilemeye devam ediyor. Eserin öneminden bahsederken, kitabın arka kapağında yer alan küçük bir açıklamayı da paylaşmak isterim. 
"Stevenson yinelenen kâbuslarında çifte yaşam sürüyor; gündüzleri saygın bir doktor olarak çalışırken geceleri sokaklarda geziniyordu. Dr. Jekyll ile Bay Hyde işte bu kâbuslardan doğdu. 1886'da yayımlandığında İngiltere ve Amerika'yı kasıp kavuran yapıt, çok sayıda tiyatro ve sinema uyarlamasıyla bir popüler kültür efsanesine dönüşerek günümüze kadar geldi. Victoria döneminin değerlerine uygun olsa da, olay örgüsü günümüzün toplumsal ve psikolojik kaygılarına denk düşecek biçimde yeniden işlenebilmesine elveriyordu. Bir yandan da, bunca şan şöhretin gölgesinde kalan edebi derinliği ve çokkatmanlılığıyla farklı düzeylerde okunabilecek bir metin olarak varlığını sürdürdü. Ruhla bedenin arzuları arasındaki ezeli çatışmadan söz ederken Victoria toplumunun ikiyüzlülüğünü yeren ve psikoloji alanında Freud'un kuramlarını haberleyen gelişmelerle kan bağı bulunan, çağının ötesinde bir başyapıt olarak..." 
Biçim olarak on bölümden meydana gelen eser Katharine de Mattos'a ithaf edilmiş. Bu kişi Stevenson'ın "çok sevdiği bir kuzeni"dir. Bu ithafla birlikte eserin ilk sayfasında, yazarın daha önce yazmış olduğu bir şiirden uyarladığı dörtlük bulunur. "Tanrı eliyle bağlanmış bağları çözmemeli insan (...)" Eserde geriye dönüş tekniği ağırlıklı bir biçimde yer alırken mektup da dönemin en hakim iletişim aracı olarak olayların gidişatında ve çözülüşünde çok önemli bir yere sahiptir. Utterson isimli bir avukatın akrabası Richard Enfield ile yürürken garip bir kapı görmeleriyle başlayan olay örgüsü, bu kapının açıldığı ev ile son derece garip bir adam olan Edward Hyde'ın ilişkisinin uyandırdığı merak ile devam eder. Enfield'ın Utterson'a Hyde ile ilgili fikirleri ve bu meselenin daha öncesinin de olduğunu açığa çıkarır. Kapının açıldığı ev Dr. Henry Jekyll'a aittir ve doktorun avukatı olan Utterson'da Dr. Jekyll'ın kendisinin ölmesi veya "ortadan kaybolması" durumunda bütün servetinin Hyde'a geçmesini istediğini belirten bir vasiyetnamesi bulunur. Dr. Jekyll gibi saygın bir kişinin Hyde gibi bir adamla nasıl bir ilişkisi olabileceğini anlayamayan Utterson durumdan oldukça şüphelidir. Bu süreçte çok tanınmış bir milletvekili öldürülür ve bu olayın baş şüphelisi Hyde'dır. Bu olaydan sonra Hyde ortadan kaybolurken Dr. Jekyll'ın tavırları şüpheli bir biçimde değişir. (Bu aşamaya kadar doktorun meslektaşlarını memnun etmeyen bazı deneyler yaptığı ve "sapkın" olarak nitelendirilen bazı amaçları olduğu okuyucuya hissettirilir) Cinayet vakasından sonra hızla gerginleşen olayın seyri Hyde'ın Dr. Jekyll'ın odasında ve onun giysileri içinde ölümüyle doruğa ulaşır. Vakanın çözülüşü ise yine mektuplar vasıtasıyla olur. Utterson gerçeği tüm çıplaklığıyla Dr. Jekyll'ın kendisine yazdığı uzun bir mektup ve notlarla öğrenir. Bu noktada eserin sonunda ne olduğu söylemekten çok çevirmen Celâl Üster'in ön sözünden bir alıntı yapmak isterim.
"Ruhbilimcilerin de büyük ilgi gösterdikleri, ilginç yorumlar getirdikleri Dr. Jekyll ile Bay Hyde genellikle, psikiyatride çoklu kişilik bozukluğu olarak tanımlanan bölünmüş kişilikle bağlantılandırılır. O yüzden, bu kısacık kitap üstüne sayısız bilimsel makale ve inceleme kaleme alınmıştır." 
Bütün bunlarla birlikte eserin evrenselliğinin nedeni olan iyilik-kötülük çatışması Victoria döneminde çok işlenen ve din ile ilişkilendirilen bir çatışma olarak bilinir. Bu eserde de çok sayıda dini gönderme vardır. (Kitab-ı Mukaddes)
Özetle, severek okuduğum bu kitabın kısa bir tanıtımını yapmak istedim. Tanırım ve inceleme arasında gidip gelen bir yazı oldu gibi hissetsem de son olarak şunu da eklemek istiyorum. Çeviri bir eseri okumak her zaman için zordur. Fakat bazı çevirmenler bu işi okuyucu için oldukça kolay bir hale getirirler. Celâl Üster'in çevirisi de bunlardan bir tanesi. İyi okumalar. 

Robert Louis Stevenson, Dr. Jekyll ile Bay Hyde, Çev. Celâl Üster, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2015. (Kitabın Orijinal İsmi: Strange Case of Dr. Jekyll and Mr. Hyde)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

YERALTI

YERALTINDAN NOTLAR HAKKINDA                        GİRİŞ             Romanın ortaya çıkışı Avrupa’nın Rönesans’la yaşadığı bü...